Avrupa Birliği (AB) Tarafından Onaylanan İklim Yasası Eskişehir Sanayi İhracatını Nasıl Etkiler?
Prof. Dr. Cengiz TÜRE
ESO-Sürdürülebilir ve Yeşil Sanayi Danışmanı
Eskişehir Teknik Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı
Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, kıtanın 2050 yılına kadar iklime zararsız olma hedefini yasal olarak bağlayıcı hale getirecek olan Yeşil Mutabakat olarak bilinen “İklim Yasasına” onay verdi. Böylece, bu hedefe ulaşmak için AB üyesi ülkeler gerekli tedbirleri almakla yükümlü olacaklar.
İklim zararsız kıta olama hedefine ulaşmak için ortaya konulan bu yasa ve hükümlerin, AB ile ticari ilişkisi olan tüm ülkelere ve işletmelere önemli etkileri olacaktır. Çünkü; Yeşil Mutabakat ve İklim Yasası kapsamında onaylanan yeni tedbirler, AB Emisyon Ticaret Sistemi’nin ülke dışı sektörleri de kapsayacak şekilde genişletilmesini hedefliyor. Bu hükümler, karbonun fiyatlandırılmadığı veya karbon salım maliyetinin daha düşük olduğu ülkelerden gelecek haksız rekabete karşı Avrupalı üreticileri korumak için “Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması” oluşturmayı öngörüyor.
Bu vergiler, AB bölgesine ithal edilen mallara atfedilen tüm karbon emisyon miktarlarını kapsamaktadır. Ancak, AB'nin kabul ettiği karbon fiyatlandırma mekanizmalarına sahip olan ülkelerdeki üreticiler bu vergiden muaf tutulabileceklerdir. Eğer az sayıda karbon temiz tedarik kaynağı mevcut ise AB şirketleri, ya bu verginin ek maliyetini ithal ettiği firmaya karşılatma ya da alt tüketicilere aktarma seçeneklerine yönelebileceklerdir.
Bu nedenle, AB tarafından sınırda karbon vergisinin tam mekanizması ve zamanlaması belirlenip onaylanıncaya kadar, Avrupa’ya ihracat yapan ülkelere ait şirketlerin, rekabet avantajı sağlamak ve mevcut ihracat kapasitelerini korumak üzere, ürünleri için *karbon ayak izini belirleme, maliyetlerini ölçme, raporlama ve hesaba katma gerekliliğine şimdiden hazırlanmaları büyük önem taşımaktadır. Çünkü küçük karbon ayak izine sahip ürünlerin üretimine yönelik yaratılacak olan küresel baskı, Avrupa'ya ihracat yapan şirketler için çok yakında bir zorunluluk haline gelecektir. *(Karbon ayak izi: İnsan faaliyetleri sonucunda üretilen sera gazı miktarının çevreye verdiği zararın birim karbondioksit (CO2) cinsinden ifade edilen ölçüsüdür).
Dolayısıyla, AB dışı ülkelerden gelen bir takım ürünlere uygulanması planlanan ve karbon fiyatlandırması anlamına gelen “Sınırda Karbon Vergisi” uygulaması, ihracatının %40’a yakınını AB ülkelerine gerçekleştiren ülkemizin ve Eskişehir’in dış ticaretini de etkileyecektir. Özellikle, toplam sera gazı emisyonlarını (karbon ayak izi) son 30 yıl içerisinde % 130 arttıran Türkiye’de, sanayi proseslerinin karbon ayak izine toplam katkı oranı %11,2 olmuştur. Eskişehir’deki durağan enerji tüketimine bağlı sanayi proseslerinin bu orana katkısı ise yaklaşık % 3,26 olarak gerçekleşmiştir. Bu tabloya göre, Eskişehir sanayi sektörü birim ürün başına mevcut karbon yoğunluğunu azaltmaya yönelik tedbirler almadığı sürece AB ülkelerine yapacağı ihracat miktarında kayıplar yaşayabilecektir.
Öte yandan Eskişehir sanayi sektörü, AB Yeşil Mutabakatını bir tehditten ziyade, düşük karbonlu döngüsel ekonomiye geçiş için bir fırsat olarak da değerlendirebilir.
Çünkü, Türkiye’nin sınırda karbon vergisi sürecini bazı sektörlerde rekabet avantajına dönüştürebileceği görülmektedir. Örneğin; büyük karbon ayak izine sahip fırınlarda üretilen Çin veya Ukrayna çeliğinin yüksek karbon maliyetine katlanmak istemeyen Avrupalı ithalatçılar, başka ülkelerdeki daha düşük karbon salımı ile üretilen çeliğe yönelebileceklerdir. Bu durumda, Türkiye ve Hindistan gibi daha küçük ölçekli fabrikalarda ve farklı fırın teknolojileriyle çelik üreten endüstriler daha az karbon vergisi ödeyerek, rekabet üstünlüğü sağlayabileceklerdir (Kaynak: IHS Markit-BBC Analysis (2020).
Bu kapsamda, Eskişehir sanayi sektörünün mevcut üretim sürçlerini yeniden gözden geçirerek 2050 yılına kadar olan süre boyunca iklim değişikliği yasalarını işletecek olan AB’ye olan ihracat potansiyelini korumak ve arttırmak için karbon yoğunluğu düşük üretim ve ürünlere yönelik bütüncül, sürdürülebilir ve yeşil üretim modellerine uyum sağalama çabalarına hız vermesi büyük önem taşımaktadır.
İhracata farklı boyutlar getiren bu yeni dış ticaret anlayışına yönelik olarak ESO Yönetimi; şehrimizdeki sanayi sektörünün uyum sürecini hızlandırmak, birlikte çözüm üretmek ve sanayiciler arasında koordinasyonu sağlamak, kanıta dayalı bilgi paylaşımlarında bulunmak ve rehberlik yapmak amacıyla ücretsiz uzman danışmanlık desteği de veren bir “Sürdürülebilir ve Yeşil Sanayi Birimi” oluşturmuştur. AB komisyonu tarafından onaylanan iklim yasasının getirdiği yeni ihracat yükümlülükleri konusunda bilgi almak, bu süreç için uyum çalışmalarını başlatmak ve sürece katkı sağlamak isteyen ESO üyesi işletmelerimizin, e-mail olarak paylaşılan formu doldurarak randevu talebi oluşturması yeterli olacaktır. Birim sekretaryamız, randevu tarihi ve saati konusunda sizlere dönüş yapacaktır.
BEBKA-2019 verilerine göre sanayi ihracatında orta-yüksek ve yüksek teknoloji payı en yüksek iller arasında olan ve faaliyette olan 21 Ar-Ge merkezi ile ülkemizde 9. sırada yer alan Eskişehir sanayisinin geçmişten gelen sanayi kültürü, deneyimi ve altyapısı ile bu sürece hızla uyum sağlayarak ihracat miktarını arttırmaya devam edeceğine inanıyoruz.